

Pembe rengi incelik rengidir, ince ve kadınsı duyguları çağırıştırır. Bu nedenle erkekler tarafından benimsenmeyen bir renktir. Pembe kramponlarıyla sahaya çıkan Baros ve diğerleri rakip defanslar üzerinde acaba istem dışı olarak az önlem almayı mı doğuruyor? Artık her şeyin bilimsel dille anlatıldığı günümüzde bu düşünce çok da uçuk kaçmıyor olsa gerek.


Bir diğer bilimsel araştırmaya göre İngiltere'nin Durham ve Plymouth üniversitelerinden çıkan sonuç kırmızı rengi kullanan takımlar tarihin en başarılı takımları olurken sarı veya turuncu rengi kullanan takımlar da en başarısızları olmuş. Kırmızı rengi için "Kırmızı, doğada erkek saldırganlığı ve görüntüsü ile özdeşleştirilir. Erkeksi niteliklerin testosteron güdümlü bir işaretidir" yorumu yapılmış bilim adamlarınca. Bu konuda da bir tereddüt olsa gerek. Biri 57 yılın araştırması sonucu turuncunun başarısız çıkması, diğer yanda Cech'in açıklamaları...

İd. Der. ve Sp.Al.Kupası, Taksim Stadı'nda oynanan bu maçta Galatasaray 1-0 yenik durumdayken 67.dakikada maçtan çekildi.
Bu kadar bilimsellikten sonra 20. yüzyılın başlarında kurulan takımlarımızın renk seçimlerinde bilimsellikten söz etmek tabi ki de söz konusu değil. Fenerbahçe ilk renkleri sarı-beyaz'ı seçerken papatya çiçeklerinden esinlenirken, sarı-lacivert'e dönüşü de olanaksızlıkların bir sonucu. Bunun, yaz sıcağında oynanacak maçlar için ince forma yaptırmak için kumaş bulunamadığı ve takımı kalın formalarla oynatmak istemeyen yöneticinin sarı-lacivert forma yaptırmasının sonucu olduğu söylenir. Yine benzer bir hikaye Galatasaray'da mevcut. Ali Sami Yen renk seçimini "Birçok yerleri dolaştıktan sonra, nihayet Bahçekapı'daki Şişman Yanko'nun dükkanına gidilerek orada zarif iki yünlü kumaşa tesadüf ettik. Biri, vişneye çalan koyuca tatlı bir kırmızı, öteki de, içinde turuncudan iz taşıyan tok bir sarı. Tezgahtar, mahirane bir el hareketi ile kumaşların dalgalarını birleştirdi. Bir saka kuşunun başı ile kanadının yarattığı renk güzelliğine benzer bir parlaklık hasıl oldu. Ateşin içindeki renk oyunlarını görür gibi olmuştuk. Sarı-Kırmızı alevinin takımımız üstünde parıldamasını tasavvur ediyor ve bizi derhal galibiyetten galibiyete götüreceğini tahayyül ediyorduk. Nitekim de öyle oldu." şeklinde anlatmış. Tamamen tesadüfler üzerine aşık olduğumuz renkler... Bugün renklerine aşık olunan bu iki kulüp üzerinde bu renkler nasıl etkili olmuştur, neler götürüp neler kazandırmıştır? Kırmızı rengi Galatasaray'a gücü ve cesareti, lacivert de Fenerbahçe'ye asalet ve otoritelik mi katmıştır? Şöyle bir baktığınızda renklerin etkili olduğunu hissediyoruz sanki. Ama yine de bilim adamları bunu araştırsın da tesadüflerin ülkesinde biz de bilimselleşelim biraz...
2 Yorum...:
İd. Der. ve Sp.Al.Kupası, Taksim Stadı'nda oynanan bu maçta Galatasaray 1-0 yenik durumdayken 67.dakikada maçtan çekildi.
illa bir laf sokulacaki sinsi gibi hınzır gibi :)
güzel yazı araştırma, çalınabilir :p
Bir "çakal" gibi :p
Çal bakalım Emre :)
Yorum Gönder