6 Aralık 2008

O değil de Emre ne vurdu ama... | Denizlispor 0-1 Fenerbahçe


Kadrolar açıklandığında rakip takımın ileri ucunda Ivan ve Roberts ikilisinin oynayacağını öğrenmemiz ironiyi de beraberinde getirdi. Hemen hemen her derbi dışı lig maçında gündeme gelen çift forvet oynama isteği bu kez kafalarda canlanamadan bitti zira kadroda Semih de sakat olunca "yarım forvet" diye nitelendirilen İlhan ve Güiza vardı sadece. Hoş, 5 tane forvetimiz de olsa Aragones'in tek forvetten şaşacağı şüpheli...

Kadromuza baktığımızda Gökhan, Carlos, Lugano, Edu, Josico, Selçuk ve Vederson'un olduğu bir 11'de hücum edebilmek hayalin ötesine geçemez. Duran top dışında bu kadronun gol bulabilmesi, pozisyona girebilmesi mümkün gözükmüyor. Aynı şekilde pozisyon vermemiz de mümkün değil. Nitekim kanallara dağıtılan maçın özetinde ilk yarı sadece 2 pozisyonla geçilmiş...

3 haftadır Denizlispor kendisinden bol gollü ve dramatik maçlarıyla söz ettirirken bu maçta bol gol bekleyenler Aragones'in "deplasmanda 1 puan iyidir" mentalitesinin kurbanı oldular. Neyse ki 70. dakikayı beklemeden 2 defansif adam çıkarıp, 2 tane hem ofansif hem de yaratıcı ve fark yaratan adam aldı; Emre ve Deivid. Verimini de çok geçmeden, 2 dakikada olağanüstü bir golle aldı. Tuncay Şanlı atmıştı zamanında berbat zeminde bir gündüz maçında. Yerden bir şut çekecekken topun bozuk zeminde sürpriz sekişiyle top gol olurken havada müthiş bir bombe yapmıştı ender görülen cinsten. Bugün de Emre böyle bir gol attı ama bu kez şansa değildi. Öyle istedi ve öyle gitti top. Kaleci durması gereken yerde olmasına rağmen gol olması, golün değerini bir kat daha arttırdı. Belki küçüklüğünde futbolcu olma hayalleri kurarken Fenerbahçe formasıyla çok kez gol atmıştı rüyasında. Bu maçta gerçeğe dönüştü. Secde ederek şükretmesi de bunun içindi belki de...

Bu muhteşem golün tadı damağımızdan gitmemişti ki Deivid uzaklardan bir füze gönderdi. Pilot kameradan, tekrara falan gerek duymadan gol diye bağırdığımız bir anda hakemlerin hiçbirinin bu golü algılayamaması enteresandı. Golü göremeyen yardımcının, biri Ivan'ın, diğeri de Güiza'nın kart grdüğü pozisyonlarda ipince ofsaytları kaldırıp da topun içeri 1 metre girdiği pozisyonu es geçmesi olmadı. Bu kadar sıkıcı bir futbolun oynandığı, hücuma her çıkışımız başlarken Ersun Yanal ile özdeşleşen "kart gerektirmeyen fauller" ile duran ve zenginleşemeyen oyunda iki muhteşem gol oldu ve birine yazık ettiler. Sırf bu olay yüzünden Emre'nin müthiş golünün daha az konuşalacağına mı yanayım, Deivid'in güme giden golüne mi yanayım, son dakikalarda yaşadığımız strese mi yanayım bilemiyorum...

Yalnız o değil de, Emre ne vurdu ama... :)

0 Yorum...: