24 Ağustos 2009

Andre Santos ve Christian'ın ülkeye alışma sürecini hızlandıran 5 neden | Diyarbakırspor 1-3 Fenerbahçe


Andre Santos ve Christian'ın ülkeye alışma sürecini hızlandıran 5 neden:

1) "Sahaya ne bulursan at"

İlk maç Denizli'de batıdaydı. Eğitim seviyesi yüksekti. Elektrik kesintisi her ne kadar Türkiye'nin aslında bir Avrupa ülkesi olmadığını kanıtlasa da, zeminin kötülüğü dikkat çekse de aşırı bir hadise gerçekleşmedi. Ardından maç Kadıköy'deydi; Türkiye'nin en modern futbol mekanı. Ve gün geldi, Diyarbakır'a gidildi. Sahaya çakmak geliyor, Andre Santos şaşkınlıkla alıp hakeme götürüyor. Sevgili hakemimiz alışmış! ya bu ve bunun gibilerine. Hep susmuş, karşı bir şey yapmamış ya!! yine yapmadı ve Andre Santos'un yüzüne bile bakmadan çakmağı alıp fırlattı kenara "Geç bunları" dercesine. Andre Santos şaşkın tabi. Sahaya yumruk büyüklüğünde taş atılıyor, kafaya gelse adamı bitkisel hayatta tutar bir ömür boyu veya sahadan ölü çıkar. Moda olduğu gibi kalpten değil taştan. Taş kalpli Diyarbakır taraftarından. Hakeme taş uzatılıyor. Hakem almıyor "at kenara, bırak bu işleri" tavırları sergiliyor. Christian şaşırmış pet şişe yağmuruna. Zavallım Tuncay gibi alıp içecek değil ya ASY'deki gibi. onlarla uğraşıyor.
Seneye ikisi de alışmış olacaklar. Galatasaray deplasmanında koltuk gelecek kafasına, ama Christian hiçbir şey olmamış gibi serbest atış kullanacak. Andre Santos sol kanattan topla bindirmesini yaparken bir şişe kafasına isabet edecek, hafif sendeleyecek ama top sürmeye devam edecek. Belki hakeme şöyle bir bakacak, hakem de iki elini ileri uzatıp "Devam!!" diyecek...

2) "Sakın zemini düzeltmek için çaba gösterme"

Denizlispor maçından sonra Artık Bitsin dedik, isyan ettik. Etmemek de elde değil. Top sürmek mümkün değil, kontrol edebilmek mümkün değil. Seyir zevkini arttıracak, futbolu güzelleştirecek bir şeyler görebilmek pek mümkün değil. Bulduğumuzla yetinir haldeyiz. Andre Santos ve Christian seneye daha az koşacak sahayı bozuk gördüğünde, daha az çalım deneyecek. Daha az top sürüp, daha çok vur gitsinci olacak...


3) "Spor yapmıyoruz burada. Bu bir savaştır, tüm gücünüzle mücadele edin"

Diyarbakırspor'un sol açığında oynayan tipini hiçbir zaman unutmayacağım ama adını ezberlemeye bile çalışmadığım, yanlış hatırlamıyorsam Erdal insanı!! Bu adam sayamadığım kadar faul yaptı. Her Fenerbaheliye basışı fauldü. Sanıyorum hakem bir ikisini atladı da %100 faulle oynayamamış oldu. Sahadaki her Diyarbakırsporlu futbolcunun spor yapmaktan ziyade sahaya harp yapmaya çıkmış gibi olması çokça tiksindiriciydi. Santos'un defalarca duruma isyan, topu mopu bırakıp pozisyonu terk edişine şahit olduk. Kimisinde hakem faul verdi, kimisinde vermedi ama kesin olarak yapmayacağı tek şey vardı, o da kart çıkarmak. Sadece isteyene çıkartabilirdi o, nitekim çıkarttı da kart isteyen Andre Santos'a. Kibar hakem vesselam!!..


4) "Ses bombası gibi patlayıcı şeyler atalım, belki sağır olurlar"

Sahaya her şey yağmakta, Fenerbaheli futbolcular derdini anlatma derdinde hakem. Kibar hakem oralı bile değil. Artık zirve yapıyor Diyarbakırlılar ve bir ses bombasını Kazım'ın dibinde patlatmayı başarıyorlar. Sonunda hakemimiz anons falan yaptırmaya karar veriyor. Yani diyor ki "Sahaya el bombası atılsın, unutulup pimi çekilmemiş olsun, ben oyunu tabi ki devam ettiririm" ve ekliyor "Atılan kayalardan biri kıl payı kafaya değil de sırta, göğüse gelirse oyunu tabi ki devam ettiririm". Bundan sonraki maçlarda Andre Santos ve Christian'ın olası patlamalarda korunma refleksi göstereceklerini bile sanmıyorum. Hiçbir şey olmamaış gibi devam...


5) "Maç bittikten sonra ortalığı birbirine katalım"

Ortada hiçbir karşı olay yok. Bu insanlar neye, neden taş atıyor??? Ne oldu, kim ne yaptı da???

Fenerbahçe taraftarı küfür mü etti? Futbolcular gollerden sonra el kol hareketi mi yaptı? Yıllardır iki kulüp arasında bir husumet mi var? Şampiyonluk yarışı içinde mi Diyarbakırspor ve Fenerbahçe?..

Baştan sona anlamsız bir olay. Sporla tamamen alakasız, sosyal, siyasi, eğitimsel bir durum. Spor değil bu. Türkiye'nin hetorojen yapısına da bu maçla çok iyi alışmış oldu Andre Santos ve Christian. Artık Türkiye, Atatürk'ün mozaik tanımına karşı çıkıp yağlı boya tablosuna benzetmesini karşılamıyor. Türkiye şu anda bir mozaik gibi ayrı ayrı, parça parça...




Emre Belözoğlu inanılmaz oynamış, ilk gol mükemmel hazırlanmış, Lugano hata yapmış, Gökhan mükemmel oynamış bir anlamı kaldı mı?!..

1 Yorum...:

Levent Peker dedi ki...

Geçen maç Alex erkan sakatlanmış, oyundan çıkışı Fenerbahçenin düzenini ilk yarı için bozulmuştu. Bu maçta Daumun Alexsiz planı, 3 fark, Daum klasiği haline gelmiş olan 72. Dakika değişikliğiylede olsa Özeri resmi maçta izlemek, Lugano ve Blica uyumu vb. gibi futbola dair meraklarım vardı.

Maç bir başladıki,,,, heey hat. Ey Fenerli, senin neyine maçı, futbolu düşünmek. Takımın sahadan canını kurtarsın, sakat vermeden çıksın, yatıp kalkmadan şükret.

Stadlar, zeminler, yönetimler, zihniyetler,,,, hepsinin çağdışı kaldığı bir ülkedeyiz. Yüzmilyonlarca $ ın havada uçtuğu Türk futboluna basit temel standartlar getirmek bu kadarmı zor. Aslında zor değil, ancak bu boşluklardan beslenen niceleri kene gibi yapışmış Türk futboluna. Bu berbat durumun yarattığı rahatsızlıklardan besleniyorlar.

Çok şükür hala bize sadece futbol seyretmenin zevkini yaşatan Santoslar, Christianlar lar geliyor arada. Bakalım bu değerlerimiz, sahada hoca dedikleri hakemlerin, ' Bu neki koçum, daha neler göreceksin ' öğretisini kanıksayacaklar. O güne dek, yemeklerden sonra 1 doz ANDRE DOS SANDOZ :)